Skip to content

Kurumsal

Anlayışımız

1920 yılından beri 4 kuşaktır değişmeyen bir inançla yolumuza devam ediyoruz.

İlk günden beri mükemmel köftenin sırrının en iyi, en doğal ve en sağlıklı malzemeler olduğunu biliyor, lezzet mirasını gelecek kuşaklara da aktarmak için çalışıyoruz.

Ustalığımız ustalarımızın anlayışıyla şekillendi ve 1920’den beri değişmiyor. Biz her tabakta yemediğimiz ürünü bulundurmuyor, siz değerli müşterilerimize ikramımızı nezaketle yapmayı tercih ediyor, mutfağımızdaki hijyene son derece önem gösteriyor ve müşterilerimizin memnuniyetini en üst seviyede tutmak için emek veriyoruz.

Türk mutfağının zengin kültürünü nesilden nesle aktarırken İstanbul’dan tüm Türkiye’ye ve dünyaya açılan Sultanahmet Köftesi lezzetini hiçbir katkı malzemesi olmadan sizlere sunuyoruz.

Tarihçe

1920’de İstanbul’da başlayan ve dünyaya yayılan Türk mutfağı lezzetinin ilk adımını Tarihi Sultanahmet Köftecisi’nin kurucusu Mehmet Seracettin Efendi attı.

Yolculuk Sultanhamet’te Turan Kebapçısı adıyla kurulan küçücük bir dükkanda başladı. Bugün dünya mirasına katkıda bulunan Türk mutfağının köfte lezzeti, o gün hiçbir baharat kullanılmadan, özenle seçilen etlerle hazırlanan ve mangalda pişirilen köftelerle halka sunuldu. Mehmet Seracettin Efendi ve üç oğlunun emekleriyle ünlenen köfte lezzeti, 1944 yılında Halk Kebapçısı olarak yoluna devam etti.

Babalarının mirasını ileriye taşımak isteyen Selim ve İsmail Tezçakın kardeşler, 1964 yılında bugün Tarihi Sultanahmet Köftecisi’nin merkezi haline gelen asırlık dükkanda, Meşhur Halk Kebapçısı ismiyle İstanbullulara hizmet vermeye devam ettiler.

Dostane hizmet politikasından ve yaratılan benzersiz köfte lezzetinden ödün vermeden büyüyen Meşhur Halk Köftecisi, 1976 yılında adına Sultanahmet’i ekledi ve bir dünya mirası oluştu: Sultanahmet Meşhur Halk Köftecisi

Sultanahmet’te özenle hazırlanan köfte lezzeti sınırları aştı, ileri görüşlülüğü markalaşma ile birleştiren 4. Nesil Tezçakın Ailesi, Bakü’de ilk yurt dışı şubesini açtı.

1920’de başlayan yolculuk dünyaya yayılmaya devam etti. 2016 yılı Avrupa ve Amerika’ya Türk lezzetini taşıma yılı oldu.

Nesilden nesle büyüyerek, şube sayısını artıran Tarihi Sultanahmet Köftecisi, bugün hem yurt içinde hem yurt dışında bir çok şubesinde taklit edilemeyen köfte lezzetini insanlarla buluşturuyor. 100 yılı aşan asırlık tarihiyle Yüzyıllık Markalar Derneği’ne adını yazdırmış ilk köfte markası olmanın gururunu yaşıyor.

Aile kavramından aldığı güçle, 4 kuşağın ustalık süzgecinden geçerek İstanbul’da bir klasik haline gelen Tarihi Sultanahmet Köftecisi, 100 yıl önce keşfedilen köfte lezzetiyle bir çok ilke imza atarak yoluna devam ediyor!

Logomuz

Gerçek köfte lezzeti için bu amblemi takip edin!

Logomuz, ünlü hattat Sinan Sinangil tarafından, yolculuğun ilk adımı olan Sultanahmet’e saygı amaçlı tasarlanmıştır. Amblemimizde bulunan 6 minare, Sultanahmet’i temsil etmekle birlikte Sultanahmet Meşhur Halk Köftecisi’nin baş harflerini de içinde barındırır.

Tarihi Sultanahmet Köftecisi olarak, 1920’den beri en önemli değerimiz, özenle koruduğumuz köfte lezzetimiz. Gerçek Sultanahmet Köftesi lezzetini bu amblemi gördüğünüz her şubemizde tadabilirsiniz.

Tarihi_Sultanahmet_Koftecisi_Logo
Mert Tezçakın
Yönetim Kurulu Başkanı

Yönetim Kurulu Başkanı Mesajı

Değerli misafirlerimiz,

1920 yılında İstanbul’un kalbinde çıktığımız bu yolda 100 yılı aşkındır değişmeyen köfte lezzetimizle yola devam ediyoruz. Sadece lezzetimizle değil, misafirperverliğimizle, kalite anlayışımızla, tecrübemizle her gün daha iyisi için çalışıyoruz.

Ustalarımızdan devraldığımız bayrağı gururla yarınlara taşımak, Türk mutfağının kültürünü nesilden nesile aktarmak, İstanbul’da başlayan yolculuğumuzu tüm Türkiye ve dünyaya yaymak hedefiyle her gün emek veriyoruz. Değişmeyen inancımızla değişen dünyaya uyum sağlayarak nice 100 yılları birlikte karşılamak için sabırsızlanıyoruz!

Kalite Teminatımız

1920 yılında Tarihi Sultanahmet Köftecisi’nin kurucusu Mehmet Seracettin Efendi taklit edilmesi imkansız bir lezzet keşfetti.

O günden bu yana, 4 kuşaktır, lezzetimizden ödün vermeden bu lezzeti siz değerli müşterilerimize sunmak için durmaksızın çalışıyoruz.

Katkı maddesiz, kaliteli etten, yalnızca ekmek ve tuzla harmanlanan köfte lezzetini bugün dünyanın dört bir yanına ulaştırabiliyorsak, sebebi kuşaktan kuşağa aktarılan kalite politikamızdır. Sadece bizim görüşümüz değil, tüm resmi belgeler de kalite politikamızın teminatıdır.

Sosyal Sorumluluk

Geleceğimizin teminatı gençlerimize…

Köfte lezzetini tüm dünyaya yayarken öğrencilerimizi de unutmadık. Bugüne kadar birçok üniversitenin çeşitli etkinliklerine sponsor olduk. Geleceğimizin teminatı gençlerimize bu etkinliklerde lezzetlerimizi ikram ettik.

Üniversitelerin yanı sıra, lise ve ilkokullardaki gençlerimiz için her imkanı değerlendirerek hem lezzetlerimizle hem de sponsorluklarımızla geleceğimize katkı sunmaya devam ediyoruz.

Kültürümüzün izlerini gelecek nesillere aktarmak amacıyla, öğrencilerimizi tıpkı misafir gibi dükkanımızda ağırlıyor, Türk mutfağının lezzetleri ile tanışmalarını sağlıyoruz.

Geçmişin izleri, geleceğe taşınıyor!

Tarih, bir ülkenin en önemli değerlerinden. Tarihi Sultanahmet Köftecisi 1920’den beri lezzetiyle Türk mutfağına sunduğu katkının yanı sıra, Mehmet Tezçakın’ın değerli çalışmaları ile de tarihe ışık tutuyor.

Mehmet Tezçakın, bugüne kadar dünyanın her yerinden özenle topladığı ve biriktirdiği Osmanlı Kağıt Para Koleksiyonu ile geçmişle gelecek arasında bir bağ kuruyor. Tezçakın’ın bu tutkusu 2005 yılında kitap haline geldi. Osmanlı İmparatorluğu Kağıt Paraları adını taşıyan eser, Kültür Bakanlığı’ndan kültür yayın belgesi almaya hak kazandı.

Tarihi Sultanahmet Köftecisi’nin tarihe olan katkısı bununla da bitmedi. 2000 yılında, bu değerli koleksiyonun benzersiz eserleri masa takvimine basılarak dağıtıldı.

Daha çok kişinin koleksiyonu keşfetmesi adına, Türkiye’nin son 200 yıllık mali ve sosyal tarihini gözler önüne seren koleksiyon, birçok müzede sergilendi.

Türk geleneklerini yaşatıyoruz

Bereket Parası / Diş Kirası​

Türk toplumunun iki önemli değeri, Tarihi Sultanahmet Köftecisi ile sürdürülüyor.

Bereket Parası, uğur ve bereket getirildiğine inanılan, cüzdan ya da cepte harcanmadan saklanan sembolik para. Diş Kirası ise Osmanlı döneminde yemeğe davet edilen misafire, yemek sonrası verilen sembolik para.

Bu iki geleneği Tarihi Sultanhamet Köftecisi’nde ağırladığımız değerli misafirlerimize hediye ediyoruz. Hem Türk hem dünya vatandaşlarına hediye ettiğimiz, tedavülden kalkmış Türkiye Cumhuriyeti madeni paraları ile bir geleneğin sürmesine katkıda bulunuyoruz.